Hamilelik döneminde stresin anne karnındaki bebeğe etkileri, gelecek dönemde çocuklarda görülecek davranış problemleri ve neler yapılması gerektiğine konusunda Nörolog Dr. Mehmet Yavuz anne adaylarını uyarıyor!
Hazırlayan: Şeyma Taşkıran
STRES kelimesi bugün neredeyse hayatımızın her anına hükmeder hale geldi. Özellikler büyük şehirlerde yaşayanlar ve çalışma hayatı içerisinde bulunan tüm bireyler için bu durum söz konusu. Günlük yaşantımızda dahi stres bütün vücut dengemizi olumsuz etkilerken, hamilelikte stresin etkilerini biliyor musunuz? Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, hamilelik döneminde yaşanan stresin anne karnında bebeğe etkilerini ve gelecekte karşılaşılabilecek durumları tüm detaylarıyla Bebek Muhabbeti okuyuzucularımıza özel olarak anlatıyor!
Stres kişiyi zorlayan hayatının idamesinde güçlükler yaratan durumlara karşı oluşturulan tepkilerdir. İnsanın hayatında stres çok öznel bir kavram olarak belirlenir. Çünkü belli olay ve durumlarda olsa, herkes aynı stres reaksiyonları göstermez. Kişinin algıladığı ve anlamlandırdığı durum, başka biri için farklılık kazandığından aynı reaksiyon beklenemez. Yapılan bazı araştırmalarda hamilelik sürecinde stres düzeyinin yoğun yaşanıldığı ortaya konulmuştur. Bu araştırmalarda hamileliğin 17’nci ile 20’nci haftası arasında stres hormonlarının değerlerinde yükseliş söz konusudur. Riskli gebelikler, annenin evlilikte yaşadığı sıkıntılar, sosyal ve duygusal desteğin olmaması, bedensel ve sosyal yaşamda kendini hazır hissedememe, kişinin sorumluluklarının artacak olması, maddi imkânlar ve bu doğrultudaki beklentiler, doğum anında olumsuz bir durumla karşılaşma riski ve bunun gibi çevresel faktörler bu stresin oluşmasında etkili olabilmektedir. Elbette anneliğe kendini hazırlamak başlı başına bir stres faktörüdür.
“İyi bir anne olacak mıyım?” düşünceleriyle oluşan kaygıları içinde taşımayan anne yoktur. Dünyaya bir çocuk getirecek olmak, o çocuğun ilerde sağlıklı ve yetkin bir yetişkin olması için bakım verecek olmak, bir annenin en büyük kaygı ve stres kaynaklarındandır.
Hamilelikte yaşanan stresin bebek sağlığına etkileri neler?
Hamilelikte oluşan stres bebeğin sağlık durumunu, gelişimini, beyin fonksiyonlarını, bağışıklık sistemini önemli derecede etkilemektedir. Belirgin riskler oluşturan stres, bebeğin bilişsel, davranışsal, fiziksel ve psikolojik gelişiminde olumsuz anlamda sorunlara yol açabilir. Yoğun yaşanılan stres, düşük doğuma, geç fiziksel gelişime ya da çocuktaki mental problemlere yol açabilir. Bazı araştırmalar, stresin yoğun olarak yaşandığı anne adaylarının çocuklarının depresyon, şizofreni, otizm, erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek gibi rahatsızlıklara risk taşıdığı ortaya konmuştur.
“Hamilelikte oluşan stres bebeğin sağlık durumunu, gelişimini, beyin fonksiyonlarını, bağışıklık sistemini önemli derecede etkilemektedir.”
Hamilelik stresi bebeğin beyin gelişimini etkiler mi?
Hamilelikte bebeğin sigara, alkol, uyuşturucu gibi zararlı maddelerden etkilendiği gibi annenin yoğun olarak yaşadığı stresinde bebeğin beyin gelişiminde olumsuz etkileri olabilir. Yapılan araştırmalarda annenin yaşadığı stres, plasentadan geçerek bebeğin nörogelişimi üzerinde izler bırakabiliyor. Henüz gelişim aşamasında olan beyin, bu stresten etkilenerek çocuğun anormal beyin gelişimine maruz kalabilmesi imkan dahilindedir. Stres reaksiyonlarında annede üretilen adrenalin ve kortizol hormonları plesantadan geçerek bebeğin kanına karışmaktadır. Adrenalin ve kortizol maddeleriyle karşılaşan bebekte tıpkı annenin yaşadığı duygu durumuna girmektedir. Bunun devamında çocukların son zamanlarda çok sık karşımıza çıkan hiperaktivite, otizm, şizofreni, depresyon riski ile annenin hamilelikte yaşadığı stres ilişkilendirilen nedenler arasındadır. Dikkat ile yapılan çalışmalarda hamilelik sürecinde yoğun stres altında kalan çocukların dikkati sürdürme, odaklanma ve dikkatin toplanmasında bazı aksaklıklar yaşadıkları yönündedir. Yine araştırmalardan çıkan sonuçlar, çocukların kişiler arası ilişkilerindeki davranış bozuklukları ve ilişki kurmada güçlük çektikleri yönündedir.
Hamilelikte yaşanan stresi azaltmak için anne adaylarına tavsiyeleriniz neler?
Hamilelikte yaşanılan stresi azaltmak için kişinin yaşanılan stres kaynaklarına verilen reaksiyonları değiştirmek için kişinin yaşam stilini değiştirmesi gerekmektedir. Bunu değiştirmeye dair gerekli gücü ve motivasyonu kendinde görmüyor ise bir uzmandan yardım almaktan çekinmemeli. Annenin stresinin azaltılması için rahatlatıcı ortamlara sık sık girmesi gerekmektedir. Güven veren sakinleştiren ortamlar, annenin ve bebeğin en önemli ihtiyaçları içinde yer alan güvenin karşılanmasında rol oynayacaktır. Riskli bir hamilelik yoksa annenin stresli ortamlardan uzaklaşarak kısa molalar vermesi, küçük tatillere çıkması, yeni yerler keşfetmesi önerilmektedir. Annenin stresi kendinden uzaklaştırabilmesi tamamen kendi iradesi ve bilinciyle oluşturulabilecek bir tutumdur. Bu tutum, çocuğunun ruh sağlığını doğrudan etkileyecektir.
En önemlisi hamilelik hassas bir dönem olduğu için her şeyi yapabileceğiniz anlamına gelmediğinden bazı şeylere hayır diyebilmeyi öğrenmeliyiz. Bu bizim fazla sorumluluklar konusunda biraz ara vermemizi ve dolayısıyla kaygılarımızı hafifletecektir.
“Hamilelikte bebeğin sigara, alkol, uyuşturucu gibi zararlı maddelerden etkilendiği gibi annenin yoğun olarak yaşadığı stresinde bebeğin beyin gelişiminde olumsuz etkileri olabilir.”
Çalışan hamileler stresi nasıl engeller?
Kendini iyi hissetmeyen anne, çocuğuyla olumlu bir ilişki kuramaz. Çalışan anne adaylarının iş hayatındaki mesleki tatmini anneyi olumlu anlamda desteklemektedir. İş hayatının stresli durumlarında gösterilen reaksiyon eğer mesleki bir doyum sağlanıyor ise stresli durum baş edilebilir bir hal almaktadır. Aynı zamanda çalışan anne adayının sosyal desteğinin stresli yaşantıları baş etmek konusunda büyük yararı vardır. Eşinin kendisine gösterdiği anlayış ve sevginin bu dönemde daha hassas olarak ele alınması gerekmektedir.
Anne adaylarına en büyük destek, baba ve aile büyüklerine düşüyor. Onlara söylemek istedikleriniz neler?
Bir bebeğin doğmasını beklemek dünyadaki en heyecanlı durumlardan birisidir. İlk çocuk sahibi olmak, torun sahibi olmak, yaşanmadan tarifi mümkün olunamayacak nadir durumlardandır. Bu heyacanla birlikte annenin yaşadığı sıkıntılar göz ardı edilmemelidir. Tüm ailenin ve bebeğin babasının annenin hormanal ve fiziksel, psikolojik değişimlerinde destekleyeci tutumda olmaları anneye sosyal destek sağlayacaktır.
Hamilelik döneminde yaşanan stresten etkilenen bebeğin gelecekte ne gibi sorunlar bekliyor?
Hamilelik sürecinde anneden aldığı stres kaynakları çocuğun hem çocukluk hem de erişkin dönemindeki gelişim dönemlerinin aksamasına ve bu gelişim dönemlerinde güçlükler yaşanmasına sebep olacaktır. Bebeğin stres hormonları çocuk üzerinde agresif duyguların oluşmasına ve kişilik örüntüsünde stres karşısında oluşturduğu tutumu belirleyeceğinden hem çocukluk hem de erişkin dönemlerinde strese karşı yatkınlığını oluşturacaktır. Bu da en ufak stresli durumlarda daha büyük stres reaksiyonları göstermesine ve bu stresli yaşamı tolere edememesine neden olacaktır.
Hamilelik döneminde stresten etkilenen ve bebeklikten çocukluk dönemine geçiş sonrasında tavsiye edeceğiniz tedavi yöntemleri neler?
Hamilelik dönemimde stresli yaşantılara maruz kalan ve gerekli destekleri sağlayamayan anne adayı için doğum sonrası depresyon gelişimini önlemek adına bir uzman desteği sağlanabilir. Bebeğin bakımı ve gelişimi için sağlıklı bir anneye ihtiyaç olduğu mutlaka öncelik alınmalıdır. Hamilelik dönemi strese maruz kalan çocuğun 0-6 yaş arasındaki bakım vereniyle arasında güvenli bir ilişkinin oluşturulması önemlidir. Sağlıklı ebeveyn ilişkisi ve güvenli ortam, çocuğun bilişsel gelişimini düzenleyebilme konusunda destek sağlayacaktır.
Bebek Muhabbeti Dergisi Nisan Sayısından Alıntıdır:
https://readymag.com/bebekmuhabbeti/nisan2017/hamileliktestres/