Düşük yaptınız ve şimdi tekrar gebe kalıp kalmayacağınız sorusu sizi endişelendiriyor mu? İstinye Üniversite Hastanesi Kadın hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Ceyda Perçinlioğlu Aydın, düşük gerçekleştiren kadınların içini rahatlatacak yanıtları Bebek Muhabbeti’nde paylaşıyor…
Hazırlayan: Şeyma Taşkıran
Düşük tehlikesi neden olur?
Düşük, diğer adıyla abortus gebeliğin 20. haftasına kadar veya bebek 500 gram ağırlığına ulaşana kadar olan gebelik sonlanmalarına denir. Erken dönemde embriyoya ait nedenler düşüklerin yüzde 90’ını oluşturur.
Bebeğe ait kromozal bozukluklar bu nedenler arasında ilk sıradadır ve erken dönemdeki düşüklerin yarısından fazlasına neden olur. Bu, bir nevi hatalı bir kromozom yapısına sahip gebeliğin kendi kendini sonlandırmasıdır. Gebeliğin erken döneminde kullanılan bazı ilaçlar, radyasyon, annedeki hormonal dengesizlikler, bazı enfeksiyon hastalıkları, annenin sahip olduğu kronik hastalıklar, (diyabet, hipertansiyon, böbrek hastalığı, astım) da düşük nedenleri arasındadır.
Ayrıca, bazı kadınlarda rahimde doğuştan olan rahim şekil bozuklukları ve rahim ağzının yeteri kadar sıkı olmaması (servikal yetmezlik) da düşük nedenleri arasında gösterilebilir.
Hamilelik süresinde meydana gelen her kanama düşük tehlikesi midir?
Hamilelik sürecince vaginal kanamanın olması durumuna düşük tehdidi (abort imminens) denir. Vaginal kanamaların rengi açık pembe, kırmızı yada kahverengine kadar değişken renklerde olabilir. Açık renkteki kanamalar daha taze, ve yeni kanamayı işaret ederken, kahverengi kanamalarda sıklıkla rahim içinde olan eski kanamaların dışarıya çıkmasından kaynaklanır. Kanama alanı bebeğin eşinin (plasenta) yerleştiği yerden olabileceği gibi, rahim ağzındaki damarlar veya vagina duvarı kaynaklı da olabilir. Gebeliğin ilk haftalarında olan kanamaların yüzü 90’ı kendiliğinden geçici olur ve herhangi bir sorun oluşturmaz. Kalan yüzde 10 hastada ise kanamaya kasılmaların eşlik etmesiyle kaçınılmaz düşük oluşur.
Hangi aylarda düşük tehlikesi daha fazla olur? Kimlerde düşük riski fazladır?
Düşük, diğer adıyla abortus, gebeliğin 20. haftasına kadar veya bebek 500 gram ağırlığına ulaşana kadar olan gebelik sonlanmalarına denir. Düşüklerin yüzde 80’i erken gebelik döneminde (ilk 12 hafta) meydana gelir. Düşük için en riskli dönem ilk 8 hafta olup, bu haftadan sonra düşük riski giderek azalmaktadır.
Düşük belirtileri nelerdir?
Vaginal kanama düşük tehdidi olan bir hastanın en sık doktora başvurma şikayetidir. Bazı hastalarda kanamaya kasık ağrısı ve rahim kasılması da eşlik edebilir.
Çoğul gebeliklerin ilk altı aylarında yaşanan kanamalar neden meydana gelir?
Çoğul gebeliklerin ilk aylarında yaşanan kanamalar da tekiz gebelerde olduğu gibi bebeğin eşinin (plasenta) yapıştığı alandan , rahim ağzındaki damarlardan veya vagina duvarından kaynaklanabilir. Kanaması olan hastalarda öncelikle iyi bir muayene ile kanama alanının kaynağı tespit edilmelidir.
Düşük yaşanmış olması diğer hamileliklerde de devam eder mi?
Birbirini izleyen iki veya daha fazla gebeliğin düşük ile sonuçlanmasına tekrarlayan düşük, (habitüel abortus) denir. Kadının tek bir düşük yapması sonraki gebeliklerde düşük riskin artırmazken, birden fazla düşük yapan kadınlarda düşük nedenin araştırılması gerekir. Nedene yönelik tedavi sonrasında doğumla sonuçlanan gebelik oranı yüzde 90’dır.
Düşükten ne kadar süre sonra hamile kalınabilir?
Düşük sonrası ilk adet 4-6 hafta sonra oluşur. Kadında ilk adet kanamasından sonra yumurtlama ve tekrar gebelik elde etme şansı vardır. 12 haftadan küçük gebelik sonlanmalarında ilk adetten sonra yeni gebeliğin oluşmasında bir sakınca yoktur. Hasta düşükten sonraki ilk 15 gün enfeksiyon riski nedeniyle ilişkiye girmemelidir.
Düşüğün kadın sağlığına etkileri nelerdir?
Düşükler, gebelik materyalinin kanama ile tamamen atılması (komplet abortus) ile sonuçlanabileceği gibi, bazı durumlarda rahim içinde parça kalması (inkomplet abortus) veya bebeğin kalp atımlarının olmaması (missed abort) şeklinde görülebilir.
Bu durumlarda gebelik mateyali rahim içinden kürtaj denen bir işlem ile alınır. Kürtaj işleminin ardından nadir de olsa enfeksiyon, rahim içi yapışıklık gibi komplikasyonlar görülebilir. Kaçınılmaz düşük başlamışsa ve hastanın kanaması varsa gebelik vakit kaybetmeden sonlandırılmalıdır. Düşüğün bir kadına etkisi en fazla psikolojik yönden olmaktadır. Bir kez düşük yaptıktan sonra durumun ayrıntılı bir şekilde araştırılmasına gerek yoktur. Düşük yapan kadınların düşünmesi gereken, sağlıksız bir bebek dünyaya getirmektense sorunlu bir gebeliğin ilk aylarda kendiliğinden sonlanmasının daha iyi olduğudur.
Düşük tehlikesini engellemek için neler yapılabilir?
Düşük tehlikesi olan bir hasta, mutlak yatak istirahati yapmalı, cinsel ilişkide bulunmamalı, ağır iş yapmaktan kaçınmalı, stresten uzak durmalı ve doktorun vereceği ilaç tedavilerine uymalıdır. Kanamanın artması, ağrı veya parça düşürme durumlarında mutlaka doktora başvurulmalıdır.
“Düşüğün bir kadına etkisi en fazla psikolojik yönden olmaktadır.”