Vejetaryen beslenme normal şartlarda dahi zor olduğunu hepimiz kabul ediyoruz. Peki, hamilelikte durumlar nasıl? Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Gülünay’ın vejetaryen beslenen anne adaylarına önerileri var.
Yazı: Şeyma Taşkıran
Hamilelikte vejetaryen beslenme nasıl olmalı?
Vejetaryen beslenme et, balık, tavuk, yumurta gibi hayvansal gıda tüketiminin reddedildiği günümüzde yaygın bir kitle tarafından uygulanan bir beslenme şeklidir. Hamilelik enerji ve protein başta olmak üzere vücudun besin gereksinimlerinin arttığı bir dönemdir. Hamilelikte vejetaryen beslenme şeklinin hem olumlu hem de olumsuz etkileri vardır. Olumlu etkilerinden biri beslenme şeklinin yüksek oranda posa içermesidir. Yüksek posa içeren besinler tüketmek kabızlık başta olmak üzere hamilelikte sık karşılaşılan bazı sindirim sistemi sorunlarıyla başa çıkmaya da yardımcıdır. Ayrıca bu beslenme tarzı daha az kalori ve yağ içerdiği için kilo kontrolü daha kolay olur. Vejetaryen beslenme şeklinin hamilelikteki önemli yararlarından birisi de yüksek oranda folik asit içermesidir. Folik asit bebeğin sinir sistemi gelişimini destekler. Birçok yeşil yapraklı sebze yüksek miktarlarda folik asit içerdiğinden gebelikte yarar sağlar. Fakat vejetaryen beslenen annelerin mutlaka eksik aldığı protein ve vitaminleri başka kaynaklarla takviye etmeleri gereklidir.
Vejetaryen annelerin hamilelik boyunca karşılaşabileceği sorunlar neler?
Gebelikte en sık yaşanabilecek problem B12 vitamin eksikliğidir. B12 eksikliğinde hızla büyüyen dokular DNA sentezi yapamaz ve bunun sonucunda sinir sisteminde hasar ya da doğumsal anomaliler oluşabilir. Yine nörolojik bozukluklar yaşanma olasılığı yüksektir. Hayvansal gıdalarda bitkisel kökenli besin maddelerine oranla çinko daha etkili bir şekilde emilmektedir. Çinko eksikliğinin doğumda komplikasyonlarının olasılığını arttırdığı bilinmektedir. Bu yüzden daha fazla çinko minerali içeren besinler tüketilmelidir. Bir diğer kritik önem taşıyan mineral ise kalsiyumdur. Hem anne hem bebeğin diş ve kemik sağlığı için yeterli kalsiyum alınmalıdır. Vejetaryen türlerinden süt ürünü tüketmeyen anneler de bu eksikliği önlemek adına mutlaka takviyeler alınmalıdır.
Vejetaryen türleri neler?
Vegan diyeti: Bunu uygulayanlar hiçbir hayvansal kaynaklı besin tüketmeyip sadece bitkilerle beslenirler. Bu diyet türünü uygulayanlar oldukça katıdır örneğin veganların bazıları süt içerdiği için çikolatayı bile reddetmektedirler. Veganların alt grupları da bulunmaktadır.
a-Zenmakrobiyotik diyet: Diyet, tahıllar, sebze ve meyve ile kuru baklagillerden oluşmaktadır. Bazıları sebze ve meyve ile kuru baklagilleride diyetten çıkararak sadece tahıl ürünleriyle beslenmektedir.
b- Fruvitarianlar veya Früitistler: Bunlar sadece meyvelerleve botanik bakımından meyve sayılan kabak, salatalık, biber ve domates gibi sebzelerle beslenirler.
c-Ravistler: Bunlar besinlerin pişirilmesine inanmazlar. Besinlerin pişirilmesinin besleyici değerlerinin kaybolacağına inanırlar.
Lakto vejetaryen diyeti: Bitkisel besinlerle birlikte hayvansal kaynaklı besinlerden süt ve süt ürünlerini tüketirler.
Ova vejetaryen diyeti: Diyette bitkisel besinlerle birlikte yumurta da yer alır. Bunun yanında et ve süt tüketmezler.
Lakto-ova vejetaryen diyeti: Bu diyeti uygulayanlar öldürülmüş hayvan ürünü yemeyip, hayvan canlı iken ürettiği süt ve yumurtayı tüketirler.
Bazı gruplar da etler arasında tercih yaparlar: Bu diyeti uygulayanlar kırmızı eti yemezler. Bitkisel besinler yanında hayvansal olarak yalnızca kümes hayvanlarını tüketenlere Polo vejetaryen, yalnızca su ürünlerini tüketenlere Pesko vejetaryenler denilmektedir.
Semi-vejetaryen diyeti: Kırmızı eti tüketmeyen, sınırlı miktarda tavuk ve balık tüketenlerdir. Semi-vejetaryenler yumurta, süt ve türevlerini serbestçe tüketirler.
Vejetaryen hamileler günlük diyet listelerini oluştururken uzmandan destek almalı mı?
Mutlaka bir beslenme uzmanına gidip beslenme listesi oluşturulmalı ve tüketilmeyen besinlerin protein, vitamin, mineral eksikliğini önlemek adına yerine başka besinlerle takviyesi sağlanmalıdır.
Hamilelik süresinin dışında bu beslenme türü doğum sonrasında bebekleri etkiler mi?
B12 vitaminin takviyesi yapılmadığı noktada doğumsal anomaliler, sinir hücresi hasarları gibi sinir sistemini etkileyen rahatsızlıklar meydana gelebilir. Doğumdan sonra da mutlaka bebek ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmelidir. Her hamile birey gibi vejetaryan beslenen anneninde sütü mucizevi bir besindir. Doğru bir şekilde eksik vitamin, mineral dengesi düzenlendiğinde bebekleri etkileyen bir problem oluşmayacaktır.
Anne adaylarının günlük alması gereken besin ihtiyaçları neler?
Folik Asit:
Folik asit, hamilelikten önce 400 mikrogram, hamilelik döneminde günlük 600 mikrogram dozunda alınması gerekiyor. Vejetaryen beslenen annelerin folik asit ihtiyacını koyu yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıllı ürünler (ekmek, kahvaltılık gevrek ve makarna), turunçgiller, kuşkonmaz, kuru yemişler ve kurubaklagillerden karşılaması gereklidir.
Demir:
Annenin kan yapımı için olduğu kadar, bebeğe transfer edilecek demirin karşılanması için de alınması gereken desteklerin başında geliyor. Günlük demir ihtiyacı 27mg olan hamileliğin ilk aylarında hafif demir takviyesi (30mg/gün), daha sonra ise kan sayım değerlerine bakılarak 60-120mg/gün demir kullanılabiliyor. Vejetaryen beslenen annelerin demiri soya, kuru fasulye, bezelye, mercimek, nohut, bakla, domates, patates, üzüm, kuru yemişler ve ıspanak gibi besinlerle karşılaması gereklidir.
Kalsiyum:
Günlük kalsiyum ihtiyacı 1200 mg olan hamilelik döneminde kalsiyumdan zengin süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, soya fasulyesi, balık, tam tahıllı kahvaltılık gevrekler, şalgam ve badem anne adayının beslenmesinde vazgeçilmezler arasında yer alır.
B12 vitamini:
En çok kırmızı ette bulunan B12’nin sinir ve kas yapımında rolü büyüktür. Bu yüzden yumurta ve bazı et türlerini tüketen vejetaryanlarda tüketilmesi, tüketemeyen diğer türlerde ise preperat desteği alınması önemlidir.
Vejetaryen hamilelerihtiyaç duyulan protein ihtiyacını nasıl karşılar?
Proteinler tüm organizmaların temel yapı taşlarından biridir. Proteinler amino asit adı verilen birimlerden oluşur. Doğada 20 tür aminoasit vardır. Bunlardan bir kısmı vücutta üretilebilirken esansiyel amino asitler adı verilen diğerleri üretilemez ve dışarıdan alınması gerekir. Hayvansal proteinler tüm amino asitleri içerdikleri için “tam proteinler” olarak adlandırılırken bitkisel proteinler “tam olmayan” proteinlerdir. Et ürünlerini tüketmeyen vejetaryenler protein ihtiyacını kurubaklagiller, soya gibi besinlerden karşılamalıdır. Süt ürünleri de iyi bir protein kaynağı olduğundan bazı vejetaryen türlerinde tüketilmesi günlük protein ihtiyacını karşılar.
Hamilelik sırasında en riskli durumlardan biri ‘hamilelik şekeri’. Vejetaryen anne adayları için bu durumu değerlendirebilir misiniz?
Hamilelikte şeker yüksekliği (gestasyonel diyabet) bebeğin annenin sağlığı için büyük önem taşır. Bu dönemde ki en önemli nokta karbonhidrat seçimidir. Ne kadar karbonhidrat gerektiğinin iyi hesaplanması ve kişinin ihtiyaç duyduğu karbonhidratı günün hangi saatlerinde, ne kadar ve hangi besinlerle karşılayabileceğini öğrenme gereklidir. Kan şekerini hızlı yükselten basit şekerler yerine lif miktarı yüksek, kan şekerini daha yavaş yükselten, sağlığı geliştirmede daha etkin kompleks karbonhidratları seçmek faydalı olacaktır. Vejetaryen anneler de ise posadan zengin beslenmeleri kan şekeri dengesinin ayarlanmasına yardımcı olacağından bir artıdır. Fakat protein kaynaklarından eksik beslenme hali de kan şekerinin yükselmesine zemin hazırlayabilir. Özellikle meyve grubu kan şekerini hızlı yükselten fruktoz şekeri içerdiğinden porsiyona dikkat edilmelidir. Vejetaryen beslenen gebelerde kan şekerinin dengelenmesine kuruyemişler de yardımcı olacaktır.