Moodist Hastanesi’nden Çocuk ve Ergen Psikoloğu İrem Bengü Yılmazcan, kardeşler arası kıskançlığın gelecekte daha ciddi sorunlara neden olmaması için ebeveynlere önemli uyarılarda bulunuyor.
Her yaşta ortaya çıkabilecek olan kıskançlık duygusu hakkında uzmanlar, başa çıkılması en zor duygulardan biri olduğunu belirtiyor. Çocukluk döneminde sevgi ve ilgi odağı olan anne ve babanın, kardeşler arasında paylaşılması bir sorun haline gelebilir ve bu durum da kıskançlık duygusunu büyük ölçüde tetikleyebiliyor. Bu duyguyu çok yoğun bir şekilde yaşayan çocukların yetişkinlik döneminde ciddi sorun haline gelebileceği konusunda uyarıda bulunan Moodist Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikoloğu İrem Bengü Yılmazcan, kardeş kıskançlığı hakkında bilgilendirmede bulunuyor.
Çocuklar, duygusal gelişim süreçlerinde doğal bir şekilde sevgi, öfke, kaygı, sevinç ve kıskançlık gibi hem olumlu hem de olumsuz duyguları yaşar. Ancak bu duyguların deneyim sıklığı, yoğunluğu ve türü, çocuğun yakın çevresindeki kişilerin davranışlarına ve çocuğun kişisel özelliklerine bağlı olarak büyük ölçüde değişkenlik gösterebilir. Çocukların kıskançlık duygusunu farklı şekillerde ifade edebileceğini belirten Moodist Hastanesi’nden Çocuk ve Ergen Psikoloğu İrem Bengü Yılmazcan, kardeşi doğmadan önce ailenin ilgi odağı olan çocuğun dünyaya gelen kardeşine alışamaması nedeniyle alt ıslatma veya parmak emme gibi önceki gelişim dönemlerine geri dönme eğiliminde olabileceğinin altını çiziyor. Psikolog Yılmazcan, “Çocuk, sevgi ve ilginin paylaşılması gerektiğini hissedebilir ya da artık eskisi gibi sevilmediğini düşünerek aileden uzaklaşabilir ve içe kapanabilir. Bu durumda çocuk, farklı yollarla dikkat çekmeye çalışabilir; yemek reddetme sorunları yaşayabilir, geceleri uykusunda kabus gördüğünü iddia edebilir, yalnız uyuyamadığını söyleyebilir” sözleriyle açıklıyor.
“Çocuğa kardeşini zorla sevmesi gerektiği yönünde baskı yapılmaması önemli.”
Seni daha çok seviyorum, demeyin!
Kıskançlık yaşayan çocuğun sık sık ebeveynlerine veya yakın çevresine “Beni seviyor musun?” veya “Hangimizi daha çok seviyorsun?” gibi sorular yöneltebileceğini söyleyen Yılmazcan, bu noktada ebeveynlerin “Seni daha çok seviyorum” demek yerine, çocuğun duygusunu anlamaya çalışarak her iki çocuğunun da farklı şekillerde ve çokça sevildiğini ifade etmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, çocuğa kardeşini zorla sevmesi gerektiği yönünde baskı yapılmamasının önemli olacağının altını çiziyor.
Kardeş kıskançlığına ebeveynler nasıl yaklaşmalı?
Kardeş kıskançlığının önüne geçebilmek için Psikolog İrem Bengü Yılmazcan ebeveynlere önerilerini şöyle sıralıyor:
- Çocuğu, kardeşi olacağına duygusal olarak hazırlayın.
- Evde bazı değişiklikler olacağı konusunda çocuğa bilgi verin. Ancak bu durumun zamanla düzeleceğini de ifade edin. Örneğin; eve misafirlerin gelmesi, anne ve babanın daha fazla yorgun olması gibi…
- Çocuğa kardeşi ile ilgili sorumluluklar verin. Bu durum kardeşine daha kolay alışmasına yardımcı olacaktır.
- Her çocuğa bireysel zaman ayırmak oldukça önemlidir. Böylece çocuk özel olduğunu ve önemsendiğini hissedecektir.
- Tüm ailenin bir arada olduğu ortak etkinlikler yapmak da bireysel etkinlikler kadar oldukça önemlidir.
- Çocuğun yaşının ve gelişiminin üzerinde çocuktan bir olgunluk beklenmemelidir. Aynı zamanda eve sık sık gelen kişiler önceden bilgilendirilmeli ve çocuğa karşı uygun davranışlar sergilemeleri sağlanmalıdır.
- Çocuğun kardeşi ile ilgili duygularını ifade etmesine fırsat verilmelidir. Olumsuz duygularını reddetmeyin veya aşırı tepki vermeyin.
- Eğer birbirlerine zarar verme durumu söz konusu değilse çocuklar arasında çatışmalar çıktığı zaman müdahale etmeyin. Kendi aralarında çözmelerine olanak tanıyın.
- Kardeşleri birbiri ile kıyaslamayın. Bu durum yetersiz hissetmesine neden olacaktır.
- Her çocuğun güçlü ve zayıf yönleriyle kendine özgü birer birey olduğunu unutmayın.