Neşe Erberk: “İletişim en önemli unsur”

“Terör gibi travmatik bir olayın çocuklar üzerinde fiziksel, duygusal, zihinsel ve davranışsal etkileri vardır” diyen Neşe Erbek, çocuklara terör ve olağan üstü olayların nasıl açıklanması gerektiğini Bebek Muhabbeti okuyucularına özel olarak yanıtlıyor.

Röportaj: Şeyma Taşkıran

Seksenli yılların başında önce Türkiye sonra Avrupa Güzeli olarak tanıdık onu. Ardından seksenli yılların sonlarında kendi adını verdiği mankenlik ve kast ajansıyla kendi alanında önemli isimleri bizlere tanıttı ve 1999 yılında dünyaya getirdiği üçüzleriyle Türkiye gündeminde bir unutulamayacak gündemi daha yarattı… Bu kadar bilginin ardından Neşe Erberk’ten bahsettiğimizi tabii ki tahmin etmişsinizdir. Düzenli bir yaşamı olan Neşe Erberk’i sürekli televizyon kanalları ya da magazinde görmeniz pek mümkün değil. Çünkü kendisi 2002 yılında Joyfull House ismiyle, 1.5 – 6 yaş çocukları hedefleyen Türkiye’nin ilk Yetenek Geliştirme programlı anaokulunu kurarak eğitim sektörüne hızlı bir geçiş yaptı. Bugün Türkiye genelinde 33 şubesi bulunan anaokullarının yanı sıra 2013 yılında faaliyete geçirdiği Neşe Erberk İlkokulu ile eğitim sektöründeki çalışmalarına her geçen gün artırarak devam ediyor.

İlk olarak Neşe Erberk ile moderatörlüğünü gerçekleştirdiği bir lansmanda tanışma fırsatım olmuştu. Yetişkin 3 genç kız annesi ve aktif iş hayatında yer alan bir kadının bu kadar enerjik ve güzel olması oldukça etkileyiciydi. Gelişime ve yeniliklere açık insanların enerjilerinin bir başka olduğunu hep söylemişimdir… Şimdi Neşe Erberk, Bebek Muhabbeti dergimizin şubat sayısı için son aylarda ülkece sık maruz kaldığımız terör olaylarını, birçok eğitim kurumu sahibi olarak çocuklara nasıl anlatılması gerektiği konusunda sorularımızı yanıtlıyor. Şimdi gelelim sorularımıza…

Terör olaylarından etkilenen çocuklarda görülebilecek duygu ve davranış değişimleri nelerdir?

Terör gibi travmatik bir olayın çocuklar üzerinde fiziksel, duygusal, zihinsel ve davranışsal etkileri vardır. Bu etkiler, çocukların yaşlarına bağlı olarak değişkenlik gösterir. 0-6 yaş arasındaki çocuklarda ebeveynlerinden ayrılma korkusu, ağlamalar, çığlıklar, huzursuzluk, iştahın azalması, uykuya geçmekte zorluk, kâbuslar, alt ıslatma, parmak emme gibi regresif (gerileme) davranışlar ve karanlık korkusu görülebilirken; 6-11 yaş arasındaki çocuklarda kişiler arası ilişkilerden ve aktivitelerden uzaklaşma, yıkıcı davranışlar, korkular, huzursuzluk, dikkatin azalması ve okul notlarının düşmesi gibi sorunlar gözlenebilir. Aynı zamanda bu yaş grubu çocukları kendilerini depresif, kaygılı ve suçlu hissedebilir ya da hissizleşmiş gibi görünebilirler. 12 yaş ve üzerindeki çocuklarda ise geriye dönüşler (flashbacks), iştah ve uyku problemleri, gerginlik, geri çekilme, fiziksel şikâyetler, okul başarısının düşmesi gözlemlenebilir.

Aileler çocuklarına travmatik olayları nasıl anlatmalı?

Öncelikle her zaman en önemli unsur iletişim. Çocuğunuzu dinlemeniz çok önemli. Onu önemsemenizi, duygularını, düşüncelerini ifade etmesine izin vermenizi ve ne kadar bildiğini, bu konunun onu ne kadar etkilediğini öğrenmenizi tavsiye ediyoruz. Daha sonra çocuğu etkileyen travmatik konu hakkında bilgilenip, onları da anlayacakları dilde, ihtiyaçları olduğu kadar bilgilendirmek gerekli… Sormadıkları, yaşlarına uygun olmayan, detaylı bilgiyi vererek kafalarını karıştırmak çok da doğru değil.

Okula giden ve belirli bir sosyal ortamda bulunan çocuklar için olağan üstü durumlarda uygulanması gereken yöntemler nelerdir?

  • Etkilenen çocuklar için yapılması gerekenleri söyle sıralayabiliriz;
  • Olayla ilgili duygu ve düşüncelerini anlattırmaya çalışın.
  • Ne gördüklerini, duyduklarını ya da yaşadıklarını sorun.
  • Ebeveynlerinin onlarla ilgilendiğini, onlara dikkat ettiğini, onları korkutan ve endişelendiren her olayla mücadele etmelerine yardımcı olacağınızı söyleyin.
  • Zorluklarla karşılaştıklarında ya da olumsuz bir duyguları olduğunda üstesinden gelmek için ne yaptıklarına dikkat ederek, bunu onların da görebilmesini sağlayın.
  • Terör olayları ile ilgili haberlere aşırı derecede maruz kalmak ya da yetişkinlerin bu konuyla ilgili konuşmalarını duymak, çocukların hassasiyetini arttırabileceğinden bu konularda daha dikkatli olun.

Okul hayatında öğretmen ve eğitmenlerin uygulaması gerekenler davranışlar nasıl olmalı?

Travmatik olaylardan sonra yaraların sarılmasında öğretmenlerin ve okulun rolü de çok büyüktür. Öğretmenler hem süreklilikleri hem de kurdukları ilişki ile çocuklar için çok büyük psikolojik destektir. Öğretmenler çocuklara gelişimleri doğrultusunda eğitim verirken, yaşadıkları olumsuz olayların psikolojik etkilerinden kurtulmalarında da yardımcı olur. Okul ise çocuklara yaşadıklarının zor, ancak geçici olduğunu ve her şeyin mutlaka yoluna gireceğini sıklıkla hatırlatmalıdırlar. Çocuklar, anne babalarının tepkilerini gözlemledikleri gibi, öğretmenlerin tepkilerini de yakından takip ederler. Bu nedenle çocukların, öğretmenlerinin de tıpkı ebeveynleri gibi, travmalar ya da zor durumlarla başa çıkabilecek güçte olduğunu görmeleri gerekir.

Sizin yöneticiliğini de gerçekleştirdiğiniz eğitim kurumunda bu gibi durumlarda uyguladığınız sistemden bizlere bahseder misiniz?

Özel Neşe Erberk İlkokulu olarak, öğrencilerimize terör konusunda, onların anlayacakları dilde hazırlanan ‘15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma’ temalı broşürler dağıttık. Öğrenciler tarafından gelen soruları cevapladık ve daha iyi kavramaları için yaş grubuna uygun videolar izlettik. Neşe Erberk Eğitim Kurumları olarak öğrencilere, yaşanan olayların gerçekleşmesinin mümkün olduğunu ve dünyanın her yerinde yaşanabileceğini açıkladık. Çocuklara yaşadıkları anormal duruma verdikleri tepkilerin, aslında normal olduğunu aktardık. Mümkün olduğunca hızlı bir şekilde, yaşanılan olumsuz olay öncesindeki rutinlerine dönebilmelerini sağladık.

Bir eğitimci olarak çocukların yaşayabileceği olası travmalara karşı ailelere uyarı ve önerileriniz neler?

Çocukların iyi olabilmeleri için öncelikle ailelerin iyi olmaları gerekir. Bu süreçte duygularını fark etmeleri, anlamlandırmaları, çevreleriyle paylaşmaları ve günlük rutinlerine devam etmeleri onlara yardımcı olacaktır. Her şeyin daha iyi olacağına dair umutlu olmak ve bunu çocuklara yansıtmak, onların dayanıklılığını artırır ve rahatlamalarını sağlar.

Terör olayları çocukların güvenlik hislerini zedeler. Bu sebeple, evde ve okulda güvende olduklarına dair olan inançlarını tazelemek ve yakınlarının yanlarında olduğunu hissettirmek önemlidir.

Çocuklar, pek çok farklı kaynaktan yanlış bilgiler edinmiş olabilirler. Bu sebeple, öncelikle olay hakkında onlara neler bildiklerini sormak ve ardından yaşlarına uygun, basit ve net bir şekilde neler yaşandığının paylaşılması iyi olacaktır. Aynı zamanda, çocuklara istedikleri zaman olay hakkında soru sorabilecekleri ve duygularını paylaşabilecekleri ortam sağlanmalı.

 “Travmatik olaylardan sonra yaraların sarılmasında öğretmenlerin ve okulun rolü de çok büyüktür.”

 

 

 

İlginizi çekebilir

GÖRÜŞLERİNİZİ BİZİMLE PAYLAŞABİLİRSİNİZ