Ergenlik çatışmalarıyla başa çıkmanın yolları!

Aile içi iletişim; aile bireylerinin sözel ve sözel olmayan davranışları ile verdikleri tepkileri, mesajları kapsar. Bu iletişim doğru şekilde sağlandığında, insanlar karşısındakinin duygu ve düşüncelerini anlayabilir hale gelir. Bu yüzden etkili iletişim sadece kendini ifade etmekten değil aynı zamanda söylenenleri dinleyebilmekten geçer. Çocuklarımıza pozitif bir bakış açısıyla yaklaşmak, büyüme ile ilgili sancıların, çatışmaların ortaya çıkmasını ve derinleşmesini önleyecektir. ERA Kolejleri PDR Bölümü’nden Psikolojik Danışman Medine Karadağ, ergenlik döneminde yaşanan sorunları atlatmak için genç ve ebeveyn iletişiminin büyük önem taşıdığına işaret ediyor. Karadağ, aile içi iletişimi kuvvetlendirmeye yardımcı olacak önerilerini ebeveynler ile paylaşıyor.

Duygularını ifade edebilsin

Çocuğun rahat edebileceği, duygularını açabileceği bir ortam yaratın. Bunun nasıl yapılacağını öğretmek için ebeveynler ilk adımı atabilirler. Çocuğunuza ‘Seni seviyorum’, ‘İyi çalışmalar’ gibi pozitif cümlelerle konuşarak iyi model olabilirsiniz. Ebeveynler herhangi bir çatışma anında “İlle de benim söylediğim gibi olacak, çünkü ben büyüğüm ve en doğrusunu bilirim!” demek yerine, gencin de görüşünü dinleyip gençle işbirliği yaparlarsa uygun bir çözümde anlaşılabilirler.

Nasihat vermek yerine örnek olun

Çocuklarınız sadece söylediklerinizi değil yaptıklarınızı da yaparlar. Kitap, gazete okuyorsanız onlar da okumak isterler; sigara ya da alkol gibi alışkanlıklara sahipseniz onlar da bu alışkanlıkları doğal karşılayıp hayatlarına alabilirler. Birçok aile, çocuğu ile alkol ve diğer maddelerin kullanımını konuşmaktan kaçınır. Çocuğunuz böyle bir problem yaşayana kadar beklemeyin. Çocuğunuzu bu tür konular ve olası sonuçları hakkında bilgilendirin. Spor, müzik, tiyatro gibi daha sağlıklı etkinliklere katılmasını teşvik edin. Bu yaş grubundaki kişiler bir yere ait olma isteğinde olurlar. Dolayısıyla iyi bir yere ait olmadığında kötü bir yere ait olma ihtimali yükselecektir.

Güzel arkadaşlıklar kurmasını teşvik edin    

Çocuğunuzun arkadaşları hakkında bakış açınızı değerlendirin. Sonra belli arkadaşları seçmeye zorlamadan nasıl yardımcı olabileceğinizi düşünün. Çocuğunuzu arkadaşlarıyla birlikteyken gözlemleyin ve başkalarına karşı yanlış hareketleri olup olmadığına bakın. Bu konuda onunla konuşurken olumsuz davranışlarının yanı sıra olumlu davranışlarına da işaret edin. Eğer çocuğunuzun hiç arkadaşı yoksa arkadaş edinmesi için birlikte çaba gösterin. Arkadaşı olmadığı için neler hissettiğini ifade etmesine destek olun. Arkadaşlıklarını onaylamadığınızda, niye problemli ve istenmeyen kişilerle arkadaş olduğunu anlatması için çocuğunuzu yüreklendirin. Kendi deneyimlerinizi, arkadaş ilişkilerinizdeki sorunları, bunları nasıl çözdüğünüzü açıklıkla anlatın. Ona da kendini ifade etmesini öğretin, kendi duygu ve düşünceleri olmasını destekleyin ki sizinle iletişim kurmaktan çekinmesin.

Gençlerle iletişim için zaman yaratılmalı

Çocuğunuza zaman ayırmakta ihmalkâr davranmayın.  Çocuğunuza kendini nasıl hissettiğini sormayı alışkanlık haline getirin. Çocuğunuzun mahremiyetine saygı duyun. Mahremiyet çocuğun bireyselleşmesini sağlar. Onun mektuplarını, yazışmalarını ya da günlüğünü okumak, telefon konuşmalarını gizlice dinlemek saygısızlıktır. Bu tür davranışlar, çocukla aranızda ‘açık iletişim’ kurulmasına engel olur. Unutulmamalıdır ki bireyler kendilerine saygı duyanlara saygı duyarlar.

İlginizi çekebilir

GÖRÜŞLERİNİZİ BİZİMLE PAYLAŞABİLİRSİNİZ