‘Asla’ dediklerini, baş tacı yapabilmekmiş annelik…

Bazen beklediğiniz bir haber, beklemediğiniz anda gelir. İşte benim hamilelik serüvenim de böyle başladı. Planlı bir süreçti ama test yaptığımda hamile olduğumu hiç düşünmemiştim. Regl gününün gecikmesi dışında herhangi bir belirti yoktu. İşten eve gidip, kıyafetlerimi bile değiştirmeden testi yaptım ve çift çizgi..! Mutluluk, heyecan, şaşkınlık her şey bir aradaydı. Bir sürprizle açıklamayı hayal ederken, o şok anında kendimi tutamayıp, salona koştum ve hemen söyledim eşime. Eşim, şaşkınlığını çok uzun süre atamadı. Oğlumuz Bulut, bizi aile yapmak için en güzel zamanı seçti… Üstelik geleceğini öğrendiğim ilk anda, bana hayat dersleri vermeye başlayarak… Annelik, annelikten önce tahmin edilenlerin hiçbiri değilmiş… “Asla” dediklerini, baş tacı yapabilmekmiş annelik…

Hamileliğim tam hayal ettiğim gibi geçti. Hatta çok çabuk geçti. Çok özleyeceğim hamilelik günlerimi. Hamileliğimin hiçbir döneminde mide bulantısı, baş dönmesi gibi durumlar yaşamadım. Hatta o kadar normal geçti ki her şey, ilk zamanlarda unutuyordum hamile olduğumu. Bunun tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Mide bulantısı gibi durumların psikolojik olduğunu, doktorum da doğruladı hatta. Bebeğimle hamileliğimin ilk günlerinden itibaren harika bir ilişki kurduk. Ve şuna inandım; ana rahmine düştüğü anda bebeğe nasıl yaklaşırsanız, size öyle yanıt veriyor. Hasta gibi ve tedirgin davranırsanız, mide bulantısı ve diğer belirtilerle geri dönüyor. Çok ağır şeyler kaldırmadım, ama temizliğimi de kendim yaptım, diğer işlerimi de. Eşim de sağolsun, bana hastaymışım ya da sakatmışım gibi davranmadı. Tabii bir de, bebeği her an kaybedecekmişsiniz gibi düşünmek de bu durumları tetikliyor. Ben ilk andan itibaren bunların hiçbirini düşünmedim. Olumsuz hiçbir hikayeyi dinlemedim. Bebeğimin beni her zaman duyduğunu, hissettiğini ve anladığını düşündüm ve böyle davrandım. Oğlumuz şimdiden çok sakin, çok anlayışlı, çok ılımlı bir bebek olacağının sinyallerini verdi. Şimdi doğum da dahil, her şey için “Biz oğlumla hallederiz” diyorum.

Gelelim isim konusuna. “Aman canım ne var, sevdiğim bir sürü isim var, bir tanesini koyarız” diyordum. Hiç öyle olmuyormuş… Ben isimlerin karakteri olduğuna çok inanırım. Bu yüzden oğlumuzun ismi de çok önemliydi. Bir ara her gün yeni bir isimle uyanıyorduk. Tarık, Toprak, Çınar, Aren, Yaman,… Bulduğumuz her isimde bir eksik, içimize sinmeyen bir şey vardı. Ta ki, eşim Bulut önerisiyle gelene kadar… Sıcacık, özgür, istediği kalıba girebilen, gideceği yönü kendisi seçebilen, karizmatik bir adam olsun, Bulut olsun istedik…

Doktor seçimi konusunda da, dünyanın en şanslı hamilelerinden biriyim. Bu kadar mutlu ve huzurlu bir hamilelik geçirmemin başrolünde eşim ve doktorum var. Doktorum Levent Konur, bana hep olumlu yaklaştı. Annelik sorumluluğunu almam için yol gösterdi ama bana hasta gibi değil, bir anne adayı gibi davrandı hep. Doktoruma her zaman ulaşabildiğim için, kendimi hep güvende hissettim. Kendisini her zaman sevgi ve minnetle anacağımı, buradan da belirtmek istiyorum.